kira sözleşmesi nedeniyle kira alacaklarından borçlu olmadığını iddia ederek teminat mektubunun nakde dönüştürülmesinin engellenmesi için ihtiyati tedbir talebi

DAVANIN KONUSU :Menfi Tespit (Taşınmaz Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan)

Davacılar tarafından davalı aleyhinde açılan davanın yapılan yargılaması sırasında davacıların ihtiyati tedbir talebinin reddine dair ara karara karşı davacılar vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi. Gereği görüşülüp düşünüldü.

İDDİA:Davacılar vekili ihtiyati tedbir talepli dava dilekçesinde özetle; mülkiyeti davalı belediyeye ait olan X1 AVM alışveriş merkezindeki 77 işyeri ve 1/2 hisseli otoparkın kiralanması konusunda yapılan ihale sonucunda taraflar arasında 06/10/2017 tarihli kira sözleşmesi imzalandığını, ancak kamu kurumu olan davalı belediyenin böyle bir ihaleye çıkmasının hukuken mümkün olmadığını, zira ihale tarihinde henüz geçici kabulün yapılmadığını, yapı kullanım izin belgesinin çıkmadığını, AVM işletim ruhsatının alınmadığını, AVM Yönetmeliği’nin 4. ve 5. maddesindeki şartlar sağlanmadan ihale yapıldığını, kira sözleşmesinin 4. maddesinde kira süresinin idarenin yer teslimi ile başlayacağına ilişkin hüküm bulunduğunu, davalının mecuru sözleşmedeki vasıflarda teslim edemediğini, binanın yarısının belediyeye diğer yarısının vatandaşlara ait olduğunu, bina maliklerinin geçici kabul olmadığından dükkanları teslim almadığını ve ortak giderleri de ödemediğini, AVM’nin 14/02/2019 tarihinde açıldığı belirtilerek alt kiracıların dükkanlarını açmalarını sağlamaya çalıştıklarını, ancak otoparkın açılmamış olması, asansörlerin çalışmaması, elektrik ve doğalgaz bağlantılarının olmaması, çatının ve zemin katın yapılmamış olması, yönetim planının oluşturulmamış olması, yapı kullanım izni ve geçici kabul belgesinin olmaması nedeniyle gerekli izin ve ruhsatları alamayan ulusal markaların 1 hafta sonra alt kira sözleşmelerini feshederek dükkanları kapattığını, davalının sözleşmeye göre teslim yapmamasına rağmen 14/02/2019 tarihinden itibaren kira alacağı tahakkuk ettirdiğini, yapılamayan yer teslimi ve bitirilemeyen eksiklikler nedeniyle müvekkillerinin kiralama işlemlerini gerçekleştiremediğini, müvekkili tarafından 12/03/2019 tarihli ihtarname ile fesih bildiriminde bulunulduğunu, 4735 Sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu geçici 4. madde hükmü gereğince yasal süre içinde davalı belediyeye başvuru yapıldığını, ancak sözleşmenin feshedilmediğini ve davalı tarafından teminatın iade edilmediğini, davalının kamudan gelen gücünü kullanarak 16/12/2019 tarihinde tek taraflı olarak sözleşmeyi fesh edeceğini beyan ederek 2886 Sayılı Kanunun 62. maddesine göre işlem yapacağını bildirdiğini ve 14/02/2019 tarihinden itibaren 6.314.000,00TL kira bedelini talep ettiğini, müvekkillerinin yatırdığı 1.425.000,00TL teminat mektubunun irat kayıt edilmesi için 31/12/2019 tarihinde de bankaya yazı yazdığını, 2886 sayılı yasanın 62. maddesinin uygulanamayacağını, zira müvekkilinin daha önce fesih bildiriminde bulunduğunu, gerekli izin ve belgeleri olmayan bir yerin kiralandığını, davalı idarenin haksız feshine dayanarak teminatı irat kaydetmesinin hukuka ve MK 2. maddeye aykırı olduğunu, teminat mektubunun nakde çevrilmesinin telafisi imkansız zararlara neden olacağını belirterek Van F1 Bankası’nın 02/10/2017 tarihli 28-A2-A2 nolu teminat mektubunun nakde çevrilmesinin teminatsız, mahkeme aksi kanaatte ise uygun görülecek teminat üzerinden tedbiren durdurulmasına karar verilmesini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :İlk derece mahkemesince dosya kapsamındaki bilgi ve belgelere göre, yaklaşık ispat sayılabilecek kanaate ulaşılamadığı, henüz davaya ilişkin delillerin tam toplanmadığı, karşı tarafın kamu kurumu olduğu, dosyanın mevcut durumu birlikte değerlendirildiğinde ihtiyati tedbir kararı için yasal koşulların oluşmadığı gerekçesiyle talebin reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :Davacı vekili istinaf dilekçesi ile, davanın menfi tespit davası olup İİK 72. maddesi hükümlerine göre değerlendirme yapılması gerektiğini, teminat mektubunun paraya çevrilmesi için bankaya yazılan yazının icrai nitelikte olduğunu ve ilgili maddeye göre icranın durdurulması kararı verilebileceğini, müvekkilinin X1 AVM’nin kiralanması konusunda yapılan ihaleyi kazandığını, 06/10/2017 tarihinde kira sözleşmesi imzalandığını, kamu kurumu olan davalı belediyenin böyle bir ihaleye çıkmasının hukuken mümkün olmadığını, ihale tarihinde yapının geçici kabulünün yapılmadığını, yapı kullanım izin belgesinin henüz çıkmadığını, AVM işletim ruhsatı alınmadığını, sözleşmenin hiç doğmadığını,kira sözleşmesi yapıldıktan 1 ay sonra müvekkilleri tarafından sözleşmenin feshedildiğini, fesih yazısından 10 ay sonra davalı tarafından kira tahakkuku yapılarak teminat mektubunun irad kaydına gidildiğini, ancak tek taraflı beyan ile sonuç doğuran müvekkillerinin fesih beyanı ile kira sözleşmesinin son bulduğunu, son bulunan kira sözleşmesine dayanılamayacağını, denkleştirici adalet yoluna gidilmediğini, davalının uhdesinde bulunan teminat mektubunu her zaman paraya çevirebileceğini, müvekkilleri davada haklı çıksa bile teminat mektubunun nakde çevrilmesinin müvekkilinin ticari itibarını zedeleyerek iflasına sebep olacağını savunarak mahkeme kararının kaldırılarak tedbir kararı verilmesini istemiştir.

Davacının istinaf dilekçesinden sonra davalı vekili tarafından sunulan 07/02/2020 tarihli cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin maliki olduğu 77 adet işyeri ile 1/2 otoparkın 2886 Sayılı Kanun hükümlerine göre ihalesinin yapılarak 660.000,00TL bedelle ihalenin davacıların oluşturduğu ortak girişim üzerinde kaldığını, 03/12/2018 tarihli yazı ile AVM bina inşaatının yüklenicisinin inşaatı bitirmiş olduğu, fenni açıdan kullanıma engel bir durumun bulunmadığı, davacılardan kiralama yapan alt kiracıların dekorlarına başladığı, yer teslimine engel kalmadığı, sözleşme hükümleri gereği elektrik, doğalgaz aboneliklerinin ivedilikle yapılması ve başka bir tutanağa gerek kalmaksızın 01/12/2018 tarihinde yer teslim tarihi olarak kabul edileceği hususlarının davacılara bildirildiğini, davacıların bu duruma itiraz etmediklerini, 19/02/2018 tarihli kat malikleri kurulu toplantı tutanağına pilot ortak yetkilisi tarafından müvekkiline ait işyerlerini temsilen imza atıldığını, 08/02/2019 tarihinde AVM açılışın yapıldığına dair basında haberlerin yer aldığını, delil tespiti dosyası ve diğer kurum kayıtları ile kira tahakkukundan çok önce yer tesliminin yapıldığının ispatlandığını, davacıların kira tahakkuku başlamadan alt kiracılarla kira sözleşmeleri imzaladığını ve alt kiracılardan kiraları aldıklarını, kaldı ki müvekkilinin yer teslimini 01/12/2018 tarihinde yapmasına rağmen kira tahakkukunu 08/02/2019 tarihinden itibaren başlattığını, davacıların sözleşme ve şartname hükümlerine aykırı olarak bugüne kadar kira bedellerini ödemediğini, AVM’nin taahhüt edildiği gibi işletilmediğini, boş bırakıldığını, AVM’nin temizlik, güvenlik vb işletme hizmetlerinin yerine getirilmemesi nedeniyle işyerlerini kiralayan bazı firmaların sözleşmeleri feshedip işyerlerini boşalttığını, bu süreçde davacılar tarafından alt kiracılardan kira bedellerinin toplandığını, ortak alanlara ilişkin kira akitlerinin yapıldığını, ancak idareye bildirilmediğini, 01/11/2019 tarihli ihtarname ile 6.101.401,22TL kira borcunun 30 gün içinde ödenmesinin talep edilmesine rağmen ödeme yapılmadığını, bunun üzerine 16/12/2019 tarihli yazı ile son kez ihtar çekilerek taahhütlerin yerine getirilmesi ve ödeme yapılması için 10 günlük süre daha verildiğini, kira bedelleri ödenmediğinden Belediye Başkanlığı’nın 30/12/2019 tarihli oluru ile 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu’nun 62. maddesine göre sözleşmenin feshedildiğini, davacıların 4735 Sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunundaki geçici 4. maddeye dayalı olarak başvuru yaptıklarını, ancak davaya konu kira sözleşmesinin 2886 Sayılı Devlet İhale Kanunu hükümlerine göre ihale edildiğini, davacıların usulune uygun ayıp ve fesih ihbarı yapmadıklarını, sözleşmenin müvekkili tarafından haklı nedenle fesih edildiğini, kira ilişkinin 30/12/2019 tarihinde sona erdiğini, davadan önce teminatın gelir kaydedilmesi hususunda bankaya yazı yazıldığını, teminatın gelir kaydedildiğini, tedbir talebinin konusuz kaldığını, tedbirin reddi yönündeki mahkeme kararınına yapılan istinaf başvurusunun da reddi gerektiğini savunarak davanın reddi ile karşı davanın kabulüne, kira alacağının tespiti ile tahsiline karar verilmesini istemiştir.

UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR :Taraflar arasındaki uyuşmazlık, menfi tespit istemli davada teminat mektubunun paraya çevrilmesinin önlenmesine yönelik ihtiyati tedbir talebinin reddine dair kararın usul ve yasaya uygun olup olmadığı noktasındadır.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Talep, ihtiyati tedbir talebine ilişkindir.

Davacılar vekili, dava dilekçesinde kira sözleşmesi nedeniyle kira alacaklarından borçlu olmadığını iddia ederek teminat mektubunun nakde dönüştürülmesinin engellenmesi için ihtiyati tedbir talebinde bulunmuş, mahkemece yaklaşık ispat şartının gerçekleşmediği gerekçesiyle talebin reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından yukarıda belirtilen nedenlerle istinaf edilmiştir.

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 355. maddesi uyarınca inceleme istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılacak, kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde re’sen gözetilecektir.

Davalı vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde dava tarihi olan 02/01/2020 tarihinden önce bankaya teminatın paraya çevrilmesi için yazı yazıldığını, teminatın nakde dönüştürüldüğünü, ihtiyati tedbir talebinin konusuz kaldığını beyan etmiştir.

Taraflar arasında düzenlenen 06/10/2017 tarihli kira sözleşmesi kapsamında davacı tarafından davalıya Van F1 Bankası’nın 02/10/2017 Tarih, 28-A2-2 sayılı 1.425.600,00TL bedelli teminat mektubunun verildiği anlaşılmakla ilgili bankaya yazı yazılmış, gelen yazı cevabında teminat mektubunun 07/01/2020 tarihinde davalı belediye tarafından nakde dönüştürüldüğü yönünde bilgi verilmiştir.

Bu durumda ihtiyati tedbir talebine konu teminat mektubunun nakde dönüştürüldüğü, ara karara karşı istinaf talebinin konusuz kaldığı anlaşıldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM :Yukarıda açıklanan gerekçelerle;

1)Davacılar vekilinin istinaf talebi konusuz kaldığından istinaf talebi hakkında karar verilmesine YER OLMADIĞINA,

2)492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince; istinaf kanun yolu başvurusu sırasında peşin yatırılan 44,40TL istinaf karar harcının talep halinde yatıran davacılara iadesine

3)İstinaf yoluna başvuran davacılar tarafından yapılan istinaf kanun yolu giderlerinin üzerinde bırakılmasına,

4)Temyizi kabil olmayan bu kararın, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/3. maddesi gereğince; ilk derece mahkemesi tarafından tebliğe çıkarılmasına,

Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362. maddesi gereğince; geçici hukuki korumalar hakkında verilen kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından, anılan Kanun hükmü gereği kesin olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 06/03/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.