kamu ihalelerinden yasaklanmış olma hâlinin idarî bir işlem veya mahkeme kararının bulunması koşuluna bağlanması

Anayasa’nın 38. ve Türk Ceza Kanunu’nun yukarıda yer verilen 7. maddesine göre, kural fiilin işlendiği tarihte yürürlükte olan kanunun uygulanmasıdır. Ancak Kanun’un 2. fıkrasında, suçun işlenmesi anında yürürlükte olan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri arasında bir farklılık bulunması halinde, failin lehine olan kanunun uygulanması gerektiğine hükmedilmiştir.

İdari yaptırım uygulanmasını gerektiren bir fiili işleyen kişiye, lehe hükmün geçmişe yürümesi ilkesinin uygulanabilmesi için fiilin işlendiği tarihten sonra uygulanacak hukuk kuralında bir değişikliğin var olması gerekir.91 Bu değişikliğin lehe olması ise birden fazla şekilde olabilir.

Söz konusu idari yaptırım yasal değişiklikle ortadan kaldırılabilir, Anayasa Mahkemesi kararı ile iptal edilebilir, yaptırımın ağırlığı
azaltılabilir veya yaptırımın uygulanması ihtar, ön araştırma soruşturma vb. bazı usulî kurallara bağlanabilir. Bu durumların her biri lehe olarak değerlendirileceği gibi benzer durumların her uyuşmazlıkta lehe olup olmadığının bütüncül olarak değerlendirilmesi gerekir. Somut olayda tesiri olacak tüm hükümler analiz edilerek neticeye varılmalıdır.

5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un “Lehe olan hükümlerin uygulanmasında usul” başlıklı 9. maddesinin üçüncü fıkrasında, lehe olan hükmün, önceki ve sonraki kanunların ilgili bütün hükümleri olaya uygulanarak, ortaya çıkan sonuçların birbirleriyle karşılaştırılması suretiyle belirleneceği düzenlenmiştir.

Anayasa Mahkemesi,“Başvuruya konu olayda, kabahat nedeniyle başvurucuya bir yaptırım uygulanmış, ancak henüz bu yaptırım kararı yerine getirilmeden, sonradan yürürlüğe giren kanunla, isnat edilen suçun unsurlarında ve cezasında lehe olacak şekilde değişiklik yapılmıştır.

Bu değişiklik, suçun içeriği, diğer bir ifadeyle maddi yapısıyla ilgili olup, kararların yerine getirilme şekli ile ilgili değildir. Buna göre, yukarıdaki hükümler gözetildiğinde, lehe kanun değerlendirmesinde maddi ceza hukukuna ilişkin zaman bakımından uygulama
kurallarının geçerli olması ve Mahkemece, cezası henüz infaz edilmemiş olan başvurucu hakkında lehe kanun uygulamasının yapılması gerektiği anlaşılmaktadır.” şeklindeki kararı ile maddi ceza hukukuna ilişkin, suçun unsurları veya cezasında
meydana gelecek lehe değişikliklerin henüz infaz edilmemiş cezalar hakkında da uygulanması gerektiğine karar vermiştir.

Danıştay 13. Dairesinin 03.04.2019 tarih ve E:2013/1119, K:2019/1059 sayılı kararı

“Dava konusu Kurul kararının, … Şti.’nin, geçici teminatının gelir kaydedilmesine ilişkin kısmında hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle düzeltici işlem belirlenmesine ilişkin kısmı yönünden ise; 4734 sayılı Kanun’un 11. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinin ilk
cümlesi 6359 sayılı Kanun’la değiştirilerek, kamu ihalelerinden yasaklanmış olma hâlinin idarî bir işlem veya mahkeme kararının bulunması koşuluna bağlanması öngörülmüş; böylece,

haklarında kamu davası açılmasına karar verilmesi nedeniyle yargılama sonuna kadar Kanun kapsamında yer alan kamu kurum ve kuruluşlarının ihalelerine katılamayacak durumda olanlar, idarelerce veya mahkeme kararıyla kamu ihalelerine katılmaktan yasaklanmış
olmadıklarından, Kanun’un 11. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendi kapsamı dışına çıkarılarak bunlar yönünden lehe düzenleme getirilmiştir.
Ceza Hukuku’nun genel ilkelerinden olan ve idarî yaptırımların hukukî rejiminde de uygulanma alanı bulan “Lehe olan kanunun uygulanması” ilkesi gereğince idarî yaptırımla ilgili hükümlerde, bu yaptırıma karşı açılan dava sürerken bir değişiklik yapılması durumunda, davadaki hukukî duruma failin lehine olan düzenlemeler uygulanacaktır.

Bu itibarla, 6359 sayılı Kanun’la yapılan düzenleme ile haklarında kamu davası açılmasına karar verilmesi nedeniyle, yargılama sonuna kadar Kanun kapsamında yer alan kamu kurum ve kuruluşlarının ihalelerine katılamayacak durumda olanların, 4734 sayılı Kanun’un 11. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendi kapsamı dışına çıkartılmış olması karşısında, “idarî yaptırım” niteliği taşıyan

Anayasa Mahkemesi’nin 15.10.2014 tarih ve Başvuru No: 2012/731 sayılı kararı.

ihalelere katılmaktan yasaklama kararının dayanağı kuralda lehe düzenleme yapılması yoluyla ortaya çıkan yeni hukukî durumun dikkate alınması gerekmektedir.

Bu durumda, İ… Ltd. Şti. hakkında idarelerce veya mahkeme kararıyla kamu ihalelerine katılmaktan yasaklanmasına ilişkin bir karar bulunmaması karşısında, adı geçen şirketin davacı üniversite tarafından yapılan ihaleye katılması sebebiyle, ihaleye katılım aşamasında vermiş olduğu geçici teminat gelir kaydedilemeyeceğinden, düzeltici işlem belirlenmesine ilişkin dava konusu Kurul kararının bu kısmında hukuka aykırılık, davanın reddi yönündeki temyize konu Mahkeme kararında ise sonucu itibarıyla hukukî isabetsizlik bulunmamaktadır.”
şeklinde yapılan değerlendirme ile,

idarî yaptırım niteliği taşıdığı vurgulanan ihalelere katılmaktan yasaklama kararının dayanağı kuralda lehe düzenleme yapılması nedeniyle yapılan yeni hukuki düzenleme göz önünde bulundurularak işlem tesis edilmesi gerektiğini belirtmiştir. En geç dava sonuçlanıncaya kadar
yapılan lehe düzenleme uyuşmazlıkta uygulanabilir